تَاكُمْ رَمَضَانُ شَهْرٌ مُبَارَكٌ
“Mübarek Ramazan ayı size geldi.”
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabıyla birlikte Ramazan ayının gelmesine, Allah (Azze ve Celle)’nin kendilerine bu ayı görmeyi nasip etmesine, bu mübarek günleri O’na ibadet ederek geçirmelerine sevinirdi.
Ebu Hureyre (radıyallahu anh)’ın Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’den rivayet ettiği hadis:
أَتَاكُمْ رَمَضَانُ شَهْرٌ مُبَارَك
“Mübarek Ramazan ayı size geldi.”
İmam Ahmed (9213), en-Nesei (2106) tarafından nakledilmiştir. Şeyh el-Albani Sahih-i Nesei’de (1992) hadisi sahih olarak nitelendirmiştir.
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu ay “مُبَارَكٌ” “mübarek” – içinde bereket vardır. Her şeyde bereket: ibadette bereket, vakitte bereket, duada bereket, Kur’an okumada bereket. “Bereket’’, eksilmeyen ve sürekli artan bir nimettir. Bu ay bereket ayıdır.
Hadis-i şerifte de belirtilmiştir:
تُفْتَحُ فِيهِ أَبْوَابُ السَّمَاءِ، وَتُغْلَقُ فِيهِ أَبْوَابُ الْجَحِيمِ
“Bu ayda cennet kapıları açılır ve cehennem kapıları kapanır.”
Yani bu ay, başka hiçbir ayda olmadığı kadar insanın günahları terk ettiği ve Allah’ın (Aziz ve Celil olan) ona yardım ettiği bir aydır. Onlar artık insana kötülük yapmayı öğretemezler. Cehennem kapıları insanı cehenneme götürecek sebeplere kapanır. Cennet kapıları açılır.
Ve denilir ki
وَتُغَلُّ فِيهِ مَرَدَةُ الشَّيَاطِينِ
“Özellikle azgın şeytanlar zincire vurulmuştur.”
Yani, her şey insanın Allahu Teâlâya ibadet etmesi ve hiçbir şeyin onu bundan alıkoymaması içindir.
لِلَّهِ فِيهِ لَيْلَةٌ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ مَنْ حُرِمَ خَيْرَهَا فَقَدْ حُرِمَ
“Allah (Azze ve Celle)’nin bu ayda bin aydan daha hayırlı bir gecesi (Kadir Gecesi) vardır. Kim onun bereketinden mahrum kalırsa, işte o mahrum kalandır.”
Başka bir hadiste Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“ إِذَا كَانَتْ أَوَّلُ لَيْلَةٍ مِنْ رَمَضَانَ صُفِّدَتِ الشَّيَاطِينُ وَمَرَدَةُ الْجِنِّ وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ النَّارِ فَلَمْ يُفْتَحْ مِنْهَا بَابٌ. وَفُتِحَتْ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ فَلَمْ يُغْلَقْ مِنْهَا بَابٌ. وَنَادَى مُنَادٍ: يَا بَاغِيَ الْخَيْرِ أَقْبِلْ. وَيَا بَاغِيَ الشَّرِّ أَقْصِرْ. وَلِلَّهِ عُتَقَاءُ مِنَ النَّارِ. وَذَلِكَ فِي كُلِّ لَيْلَةٍ ”
“Ramazan ayının ilk gecesi girdiği zaman, şeytanlar ve fasık cinler zincire vurulur. Cennetin bütün kapıları açılır ve hiçbiri kapanmaz, cehennemin kapıları kapanır ve hiçbiri açılmaz. Müjdeci insanlara şöyle seslenir: “Kim bu ayda iyilik yapmak isterse ona çalışsın, kim de kötülük yapmak isterse ondan kaçınsın. Allah’ın bu ayda cehennemden kurtardığı kimseler vardır. Ve bu her gecedir.”
Tirmizi (682) ve İbn Mace tarafından nakledilmiştir. Şeyh el-Elbani Sahih-i Cami’de (759) hadisi sahih olarak nitelendirmiştir.
Yani bu ayda her gece Allah (Azze ve Celle) kullarından birini cehennem ateşinden kurtarır. Yani cehennem ateşinden muaf tutulması farz kılınmış olanlardan birini.
Bu nedenle Allah’tan (Azze ve Celle) bu ayı bizim için en güzel ibadet ayı, Kur’an ayı, duâ ayı, zikir ayı, sadaka ayı, namaz ayı, birincisi en güzel şekilde eda edilen farz namazlar, ikincisi ise ek namazlar kılmayı nasip etmesini dileriz:
مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Ramazan ayında gece namazına inanarak ve sevabını Allah’tan umarak devam ederse, bütün günahları bağışlanır. “
Bu, Allah’ın (Azze ve Celle) büyük bir rahmetidir, her türlü ibadetin yapıldığı aydır. Bu yüzden öncelikle kendime, sonra da sizlere, Allah’ın bize verdiği bu büyük nimeti, bu büyük fırsatı kaybetmemenizi tavsiye ediyorum. Allah’tan (Azze ve Celle) en güzel isimleri ve en yüce sıfatlarıyla, bizden kabul edeceği en güzel ibadeti (hüsnü ibadeti) nasip etmesini ve bu ayı bizi cehennem ateşinden kurtarıp cennete girmemize vesile kılmasını dileriz.
Elbette Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) bu ayda teşvik ettiği ibadetlerden biri de Ramazan ayında umre yapmaktır. Ve birçok kardeşimiz bunu gerçekleştirecek.
Ve onlara Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’den müjdeler olsun ki, bu Ramazan umresi, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte hac gibidir, yani özel bir saygınlığı vardır. Bârekallâhu fikum.
Son yorumlar