Öyle bir bilgi alanı vardır -ki ne insanlara ne de başka bir canlıya kesinlikle ulaşılamazdır. Bu bilgiye gayb ilmi denir. Gizli olanı ancak Yüce Allah bilir. Bu, her şeyden önce geleceğin bilgisini içerir. Geleceği kimse bilemez. Cenâb-ı Hak, bu ilmin küçük bir kısmını ancak peygamberlerine, elçilerine bildirmiş ve onlar, Allah’ın tebliği ile emrolundukları mesajı, ondan hiçbir şey eksiltmeden ve ona hiçbir şey katmadan insanlığa doğru bir şekilde iletmişlerdir. Hz. Muhammed, Allah’ın insanlara verdiği son elçiydi, Hz. İsa’dan 500 yıl sonra gönderildi ve O’nun aracılığıyla her şeyin Yaratıcısı’nın son mesajı, Kur’an–ı Kerim, kutsanmış Kitap, Yaratan’ın Sözü, insanlara bir rehber ve onlara sonsuzluğa ve gerçek mutluluğa giden yolu gösteren bir ışık olarak insanlığa iletildi. Son Peygamberimiz bu dünyadan ayrıldıktan sonra, biri geleceği bildiğini ve gaybı bildiğini iddia ederse, şüphesiz o yalancıdır. Dahası, o, yalnızca Allah’ın niteliğine sahip olduğunu iddia eder ve bu, gaybın bilgisidir. Böyle bir kişi, doğrudan ya da dolaylı olarak, isteyerek ya da istemeyerek kendisini Allah’a ya da en azından peygambere eşit ilan eder; bu da muhtemelen anladığınız gibi, büyük bir günahtır ve bir insanı imandan çıkaran ve onu İslam’ın rahminden çıkaran bir suçtur. İşte böyle bir insan, insan kılığında şeytan olur, kafir olur, alemlerin Rabbine karşı isyan eden gayrimüslim olur. Allah diyor ki:
لا یعلم من في السموات والأرض الغیب إلا لله
«Allah’tan başka göklerde olsun yerde olsun hiç kimse gaybı bilemez.»
(Kur’an-ı Kerim; Neml, 27:65)
Ey falcılık edenler, geleceği tahmin edenler, onun bütün biçimlerinde kehanet edenler, astroloji ve büyücülük yapanlar! Ey bütün bu insan kategorilerine hitap edenler ve onlara inananlar; kehanetlere ve burçlara inananlar, kendinize gelin! Gerçekten bu kadar ciddi bir suç işleyerek, kendinizi veya başkasını, sizi bir damla sıvıdan yaratan ve sizi hesap için Kendisine döndürecek olan Yüce Yaradan’a benzeterek mi bu dünyadan ayrılmak istiyorsunuz? Allah’ın Resulü Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ne dediğini dinleyin:
من أتى عرافا أو كاھنا فصدقھ فیما یقول فقد كفر بما أنزل على محمد صلى لله علیھ وسلم
«Kim bir falcıya gelir de onun sözlerine inanırsa, Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘e indirilene (yani Kur’an’a) inanmamıştır.»
(el-Hakim, 15; et-Taberani, 10005; el-Beyhaki, 16273)
Gaybın anahtarları olarak adlandırılan beş şey vardır (mafatih el-gayb). Bu, gaybın beş anahtarına, yalnızca Yüce Allah sahiptir. Kur’an diyor ki:
وعنده مفاتح الغیب لا یعلمھا إلا ھو
«Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez.»
(Kur’an-ı Kerim; En’âm, 6:59)
Bu beş anahtar nedir? Bu sorunun cevabı Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından verildi. Buyurmuş: «Gaybın anahtarları… ve sonra Kur’an’dan şu ayeti okumuş:
إن لله عنده علم الساعة وینزل الغیث ویعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري نفس بأي أرض تموت إن لله علیم خبیر
«Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah’ın katındadır; O, yağmuru yağdırmakta; rahimlerdekini bilmektedir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez; hiç kimse nerede öleceğini bilemez; ama Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.»
(Kur’an-ı Kerim; Lokmân,31:34)
Kuran’ın bu sözleriyle, gizli ilmin anahtarları olan beş şey sıralanmıştır. Neden anahtar olarak adlandırılıyorlar? Çünkü bu şeylerin her biri, kendisinden sonra gelen bir şeyi ortaya çıkarır.
Size bu beş anahtarı hatırlatmama izin verin:
- Kıyamet Saatinin Bilgisi (Kıyametin bilgisi Allah katındadır): Kıyamet Saati, sonu olmayan ebedi yaşamı ortaya çıkarır.
- Yağmurun bilgisi (ve yağmuru O yağdırmakta): Yağmur, bitkilerin yaşamını ortaya çıkarır.
- Ana rahmindekini bilmek (O, rahmindekini bilmektedir): Anne rahmi her canlının başlangıcıdır.
- İnsanın yarın neler yaşayacağı bilgisi (hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez): Yarın geleceğin başlangıcıdır.
- Ölüm saatinin bilgisi (hiç kimse nerede öleceğini bilemez): Ölüm saati, her insan için ahiret hayatının başlangıcıdır. Gaybın bu beş anahtarı hakkında konuşalım.
İlk anahtar, Kıyamet Saati bilgisidir. Kıyamet günü (Yevm-i Kıyamet, Kıyamet) ne zaman geleceğine, Allah’tan başka kimse bilemez. Kıyamet saati, insanlığın dünyevi varlığının sonudur. O gün güneş çökecek, gök cisimleri parçalanacak, dağlar sallanıp toza dönüşecek, deniz alev alev yanacak, gökler açılacak ve yer büyük bir sarsıntıyla sarsılacak. O gün çocuklar korkudan ağaracak ve emziren anneler bebeklerini unutacak. Yeryüzündeki tüm canlılar öldürülecek ve sonra onların büyük dirilişi gerçekleşecek- hepsi dirilecek ve tüm insan ırkı- ilk insandan sonuncuya kadar- adil bir yargı için güçlü ve her şeyi bilen Yaratıcılarının karşısına çıkacaklar. Kim de dünya hayatında bir zerre ağırlığınca iyilik yaparsa onu görür, kim de bir zerre ağırlığınca kötülük yaparsa onu görür. Fakat evrenin bu çöküşü ne zaman gerçekleşecek ve Kıyamet Günü ne zaman başlayacak- bunu sadece Yüce Allah bilir. Melekler arasında, görevleri Yaradan’ın mesajlarını iletmek olan Allah’ın elçileri vardır. Ve insanlar arasında, görevi Yaradan’ın emirlerini insanlığa iletmek olan elçiler vardı. Elçi meleklerin en hayırlısı Cebrail’dir ve insan peygamberlerinin en hayırlısı Muhammed’dir (sallallahu aleyhi ve sellem) . Nitekim güvenilir bir hadiste, Cebrail’in (elçi meleklerin en iyisi) Muhammed’e (insanların en hayırlısı) «Ey Muhammed, bana kıyamet gününü (yani ne zaman gerçekleşeceğini) haber ver» dediği rivayet edilir. Hz. Peygamber Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) cevap verdi:
ما المسئول عنھا بأعلم من السائل
«Sorgulanan, bu konuda sorandan daha fazlasını bilmiyor.»
(el-Buhari, 50; Müslim, 8)
Yani: Ben de bu konu hakkında senin kadar biliyorum; senin bilmediğin gibi benim de bilgim yok.
Bakın, Allah’ın elçileri: Cebrail Melek ve Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) ki bunlar yaratılanların en çok bilgi sahibi olanlarıdır kıyamet gününün ne zaman geleceğini bilmiyorlardı ve bu konuda bir şey söylemekten çekiniyorlardı. Şimdi, zaman zaman dünyanın her yerinden belirip ve kıyametin ne zaman geleceğini bildiklerini iddia etmeye başlayan ve cahil kitleleri saptırarak çeşitli tarihlere işaret eden o aptallar hakkında ne diyorsunuz? Dünyanın sonu için bir önce bir tarih, sonra başka bir tarih diyorlar, ama sonra sahtelikleri ortaya çıkıyor ve evrensel kınama ve alay konusu oluyorlar. Kıyametin vaktini bildiğini iddia eden, Kuran’a ve Sünnete inanmaz, Yaradan’ın sözünü yalanlar, sadece Yaratan’ın bildiğini bildiğini iddia eder. Böyle bir kimse Müslüman ve mümin olmaktan çıkar. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurur:
یسألونك عن الساعة أیان مرساھا قل إنما علمھا عند ربي لا یجلیھا لوقتھا إلا ھو ثقلت في السموات والأرض لا تأتیكم إلا بغتة
«Ne zaman gelip çatacak?» diye sana kıyamet saatini sorarlar. De ki: «Onun hakkındaki bilgi sadece rabbimin katındadır. Vakti geldiğinde onu açığa çıkaracak olan ancak Allah’tır. O (kıyamet), göklere de yere de ağır gelecektir! Sizi ansızın yakalayacaktır!» Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: «Onun bilgisi Allah katındadır, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.»
(Kur’an-ı Kerim; A’râf, 7:187)
Kıyametin tarihini bildirenler kafirdir. Böyle insanların sözlerine inanan, Allah’ı ve Kuran’ı inkâr etmiş olur. Çünkü Kuran’ı ve Sünneti yalanlayanlara inanan, Kuran’ı ve Sünneti de yalanlamış olur. Onun için, kıyametin ve saatinin ne zaman geleceğini bildiğini iddia etmeye cesaret eden delilerin sözlerini hiçbir şekilde dinlememeli ve onların saçmalıklarını tekrarlayıp insanlar arasında yaymamalıdır.
Ancak Kıyamet saatinin alametleri ve onun yaklaştığını gösteren işaretler vardır. Kur’an’da ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘in hadislerinde, ahiretin gelişini ve bu dünyanın Sonu Kıyametinin yaklaşımını bilebileceğimiz birçok işaret vardır.
Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘in uyardığı şeylerin çoğu çoktan gerçekleşti ve daha pek çok şey gerçekleşmeye devam ediyor. Her geçen gün, Kur’an’da ve Sünnette sözü edilen Kıyamet Gününün daha fazla alameti gerçekleşir ve inananlar, Allah’a, Kur’an’a, Peygambere ve Ahiret gününe olan inançlarında giderek daha fazla güçlenirler. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in doğruluğunun bu delillerini ve onun peygamberliğinin doğruluğunu teyit eden delilleri gören Müslümanlar, saf imanlarına daha da sıkı sarılmalı ve kıyamete daha da gayretle hazırlanmalı, ki o gün amansızca yaklaşmakta.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyanın sonu yaklaştıkça depremlerin ve diğer afetlerin daha sık olacağını, zamanın daralmaya başlayacağını (bir yıl bir ay gibi, bir ay da bir hafta gibi: hafta saat gibi, bir saat ise bir çöpün yanması için gereken zaman kadar olacak) buyurdu. Kadın sayısı çoğalacak, erkek sayısı azalacak ve bir erkek elli kadının koruyucusu olacak. Din bilgisi ortadan kalkmaya başlayacak ve cehalet yayılacak, böylece insanlar dinlerinin kurallarını bilemeyeceklerdir.
Hadis-i şerifte şöyle nakledilmiştir:
«Giysilerdeki desenlerin silinmesi gibi İslam dini silinecek, orucun, namazın, haccın, sadakanın ne olduğunu insanlar bilmeyecekler. Ve bir gece Allah’ın Kitabı (Kur’an) yeryüzünden alınacak ve yeryüzünde tek bir Kuran ayeti kalmayacak. Yaşlı erkek ve kadınlardan oluşan küçük topluluklar kalacak ve şöyle diyecekler: «Babalarımızdan şu sözleri işittik: La ilahe illallah. Bizde söylüyoruz.»
İnsanlar Allah’ın yasaklarını ihmal etmeye başlayacak, alkol ve sefahat yaygınlaşacaktır. İnsanların kalplerinde açgözlülük hâkim olmaya başlayacak ve birçok cinayet olacak, böylece katil neden öldürdüğünü ve öldürülen- neden öldürüldüğünü bilmeyecek. İnsanlar tamamen dünya malının peşinde koşacak, ev ve bina yapımında birbirleriyle rekabet etmeye başlayacak, Allah’ın dininden yüz çevirecek ve bu toplulukta şirk, Allahtan başkasına ibadet ve dua eden cemiyet ortaya çıkacaktır. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
لا تقوم الساعة حتى تلحق قبائل من أمتي بالمشركین وحتى تعبد قبائل من أمتي الأوثان
«Ümmetimden bir kısım kabileler müşriklere iltihak etmedikçe, ümmetimden bir kısım kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz.»
(Ebu Davud, 4252; at-Tirmizi, 2219; İbn Mâce, 3952)
Aldatma, yalanlar ve dolandırıcılık her yere yayılacak, neredeyse güvenilebilecek güvenilir insan kalmayacak. Ve insanlar birbirlerine: filan kabilede bir tane güvenilir kimse vardır diyecekler. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerinde inek kuyruğu gibi kırbaç olan ve onunla insanları döven kişilerin çıkacağını ve yarı çıplak kadınların ortaya çıkacağını bildirmiştir. Bu kadınlar giyinik değiller ama çıplakta değiller, Allah’a itaatten ve iffetinden sapan ve bunu başkalarına öğreten kimselerdir.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ayrıca şöyle buyurmuş:
بین یدي الساعة: تسلیم الخاصة، وفشو التجارة حتى تعین المرأة زوجھا على التجارة، وقطع الأرحام، وفشو القلم، وظھور الشھادة بالزور، وكتمان شھادة الحق
«Kıyamet gününden önce sadece özel kişilerle selâm verecekler, ticaret çok yaygınlaşacak, böylece hanımlar bile ticaret işlerinde kocalarına yardım edecek, aile bağları kopacak, yazı işleri çok yaygınlaşacak, sahte şahitlik ortaya çıkacak ve gerçek deliller saklanacak.»
(el-Buhari, 1035; Ahmed, 3664, 3848)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) , Kıyamet Saatinin yaklaşmasının diğer birçok işaretini söyledi- bazıları gerçekleşti bile, bazıları zamanını bekliyor.
Allah’tan, hak yolunda ayaklarımızı güçlendirmesini ve bizi her kötülükten korumasını istiyoruz.
İnşallah bir sonraki karşılaşmamızda gaybın beş anahtarı hakkındaki konuşmamıza devam etmeyi umuyorum.
Son yorumlar