Kur’an-ı Kerim’in «Müminun» olarak adlandırılan surede Yüce Allah, hangi kulunun saadete ve kurtuluşa lâyık olduğundan bahseder. Her şeyden önce kendisine mutluluk dileyen bir kişinin mümin olması gerektiğini, yani tüm alemlerin Rabbi olan Allah’a gönülden inanan, O’na yalnız kulluk eden, O’na yalvaran, ölümden sonra ahirete ve Yaratıcının kitaplarında ve peygamberleri aracılığıyla bildirdiği her şeye inanan bir mümin olması gerektiğini söylüyor. Daha sonra Allah, saadet ve kurtuluş isteyen bir kimsede bulunması gereken diğer vasıflardan bahsetmiş ve bunların arasında iffet, temizlik, ahlaksızlıktan uzaklaşma, zina ve sefahatten sakınma gibi vasıfları da saymıştır. Buyurur:
وَالَّذِینَ ھُمْ لِفُرُوجِھِمْ حَافِظُونَ إِلَّا عَلَىٰ أزْوَاجِھِمْ
«İffetlerini korurlar; Sadece eşleriyle…»
(Kur’an-ı Kerim, «Müminun», 23:5-6).
«Mutluluğun Anahtarı» kitabının bu bölümünde, insanların namusuna yönelik teşebbüs, şehvetin Allah’ın yasakladığı şekilde tatmin edilmesi ve anne babalarını tanımayan çocukların ortaya çıkmasına sebep olan ve insanların bazı ailelere hiç ilgileri olmadığı taktirde bu ailelere dahil edilmeleri gibi korkunç bir suçtan bahsedeceğiz.
Bu suç nedir? Elbette Arapçada «az-zina» denilen zinadan bahsediyoruz. Zina nedir? Bu, bir erkeğin karısı olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girmesi ve bir kadının evli olmadığı bir erkekle cinsel ilişkiye girmesidir. Bu bölüm, ahlaksızlıktan çekinmeyenlere ve Allah’ın yasakladığı cinsel ilişkiye girenlere yöneliktir.
Ey zinaya cüret eden insan, biliyor musun ki, Rabbin ve Yaradan’ın, hürmet edeceğin, korkacağın ve seveceğin, hayatının ve ölümün tamamıyla kendisine bağlı olan Rabbin ve Yaratıcın, evlilik dışı ilişkileri yani daha doğrusu zinayı kesinlikle haram kılmıştır? Sadece zinayı değil, aynı zamanda zinaya her türlü yaklaşımı da yasakladı, yasalarında ona giden tüm yolları kesti. İnsanların yaratılışından ve bu dünyadaki insan varlığının sonuna kadar, Kıyamet Gününe kadar, zina bir günahtır ve suçtur ve hep öyle kalacaktır. Tüm kutsal kitaplarda, tüm inançlarda, tüm peygamberleri ve elçileri aracılığıyla, Allah her zaman kesin olarak insanların zinadan kaçınmasını talep etmiştir.
Bakın Yaratıcımız Kuran’da ne buyuruyor:
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنَا إِنَّھُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاءَ سَبِیلًا
«Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.»
(Kur’an-ı Kerim, «İsra», 17:32).
Ey her şeyi gören ve her şeyi işiten Allah’tan utanmayan kişi, Rabbimizin bize gözlerimizi ve cinsel organlarımızı zinadan ve sefahatten korumamızı emrettiğini bilmiyor musun? Buyurur ki:
قُلْ لِلْمُؤْمِنِینَ یَغُضُّوا مِنْ أبْصَارِھِمْ وَیَحْفَظُوا فُرُوجَھُمْ ذَٰلِكَ أزْكَىٰ لَھُمْ إِنَّ للهََّ خَبِیرٌ بِمَا یَصْنَعُونَ
«Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır.»
(Kur’an-ı Kerim, «Nur», 24:30).
Allahın Resulü Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
مَنْ یَضْمَنْ لي ما بینَ لَحْیَیْھِ وَما بینَ رِجْلَیْھِ، أضْمَنْ لَھُ الجَنَّةَ
«Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iki bacağı arasındaki (üreme organını haramdan) koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.»
(Buhari, 6474; at-Tirmizi, 2408).
Ey zinayı terk etmeyen kişi, zinanın en büyük günahlardan biri olduğunu, Cenab-ı Hakk’ın şirk (yani, O’nunla birlikte birine ibadet etmek) ve adam öldürmek gibi büyük günahlardan hemen sonra zikrettiğini biliyor musun?
Sevgili kullarından bahsederken şöyle buyurdu:
وَالَّذِینَ لَا یَدْعُونَ مَعَ للهَِّ إِلَٰھًا آخَرَ وَلَا یَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ للهَُّ إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَا یَزْنُونَ وَمَنْ یَفْعَلْ ذَٰلِكَ یَلْقَ أثَامًا یُضَاعَفْ لَھُ الْعَذَابُ یَوْمَ الْقِیَامَةِ وَیَخْلُدْ فِیھِ مُھَانًا
«Onlar, Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Zira (bilirler ki) bunları işleyen kimse cezasını bulacak. Kıyamet gününde ona azabı kat kat verilecek ve alçaltılmış olarak o azap içinde ebedî kalacaktır.»
(Kur’an-ı Kerim, «Furkan», 25:68-69).
Ey zina eden! Allah’ın seni gördüğünü ve her halinde ve her işinde seni gözetlediğini unuttun mu? Allah’ın gözünden bir yere saklanabileceğini düşünüyorsan, o zaman Müslüman değilsin ve her şeyin Yaratıcısına iman etmiyorsun demektir. Ama Müslümansan ve alemlerin Rabbine inanıyorsan, O’nun önünde nasıl zina edersin? Bir kadınla kocasının gözü önünde zina edebilir misin? Tabii ki hayır. Bunu bir kadınla babasının gözü önünde yapar mısın? Elbette hayır! Utanacak ve korkacaksınız! Ama bunu onunla Yaradanın ve Rabbinin, onun Yaradanı ve Rabbi önünde nasıl yaparsın?
Ey zinadan iğrenmeyen, sefahatin evleri ve aileleri yok ettiğini, ülkelerin ve halkların ölümüne sebep olduğunu ve insanlara acı bir azap getirdiğini bilmiyor musun? Ah, zina yüzünden kaç ev yıkıldı, sefahat yüzünden insanoğlunun başına nice belalar geldi: depremler, sel, yıkım, yoksulluk, aşağılayıcı bir varoluş, zorluklar, her türlü hastalıklar. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
إِذَا ظَھَرَ الزِّنَا وَالرِّبَا فِي قَرْیَةٍ فَقَدْ أحَلُّوا بَِأنْفُسِھِمْ عَذَابَ للهَِّ
«Bir memleket ahalisi arasında zina açığa çıktığında ve faizcilik ile tefecilik yaygınlaştığında, o millet Allah’ın azabını kendi üzerlerine davet etmiş olur.»
(el-Hakim, 2308)
Ey zina eden, insan ırkının başına gelmiş olan ve gelecekte hâlâ bulaşabilecek olan korkunç ve aşağılık hastalıkların insanlar arasında yayılmasının sebebinin senin günahın olduğunu biliyor musun? Adem’in soyuna günahları için gönderilen frengi, bel soğukluğu, AIDS ve diğer yıkıcı hastalıkları duymadın mı? Bak, kendinden konuşmayan, sadece Yaradanımızın sözlerini bize ileten kişi olan Allah’ın Resulü Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in söylediklerini dinle. Buyurur:
لَمْ تَظْھَرِ الْفَاحِشَةُ فِى قَوْمٍ قَطُّ حَتَّى یُعْلِنُوا بِھَا إِلاَّ فَشَا فِیھِمُ الطَّاعُونُ وَالَأوْجَاعُ الَّتِى لَمْ تَكُنْ مَضَتْ فِى أسْلاَفِھِمُ الَّذِینَ مَضَوْا
«Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihâyet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka aralarında vebâ salgını ve daha önceki milletlerde vukû bulmamış başka hastalıklar yayılır.»
(4019; el-Bazzar).
Evet, ne yazık ki, halkımız arasında sefahat ortaya çıkmış ve yaygınlaşmıştır ve bu nedenle bu alçak ve korkunç rahatsızlıklar yayılmakta ve gittikçe hız kazanıyor. Erkekler ve kadınlar hasta olur ve onlardan bu hastalıklar çocuklara, sonraki nesillere bulaşır. Bütün bunların arkasında zinadan başka bir şey yok! Bu cezadan, güvenli seksin reklamını yaparak ve çocuklara prezervatif kullanmayı öğreterek değil, tövbe ederek ve sefahatten vazgeçerek, saflık ve iffete geri dönüş yoluyla kurtulmamız gerekiyor.
Ey başka kadınlarla cinsel ilişkiye giren kimse! Birinin kız kardeşine, annene, karına ya da kızına zina etmesini ister miydin? Senden kategorik bir «Hayırdan» başka bir cevap beklemiyorum. O halde bilin ki zina ödenmesi gereken bir borçtur. Bu borcu üstlenirsen, ailenden biriyle borcunu ödersin, yani senin bir kadınına imrendiğin gibi, birisi de sana yakın bir kadına imrenir. Ünlü bir İslam alimi olan İmam Şafii şöyle demiştir:
«Temiz ve namuslu olun, o zaman hanımlarınız da pak ve namuslu olur!
Bir Müslüman için uygun olmayan şeylerden kaçının!
Kim yabancı bir evde bin sikkeye zina ederse,
Onun evinde bir başkası bedava zina edecek!
Kim zina ederse, kendi ailesinde zina görür.
Anla ey akıl sahibi adam, zina bir borçtur,
Onu alırsan, evindekilerle ödersin!.»
Allah’ın kullarının ırzlarına tecavüz etmeyin, çünkü onların ırzları canları ve malları kadar dokunulmazdır. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Veda Haccı sırasında yaptığı hutbesinde müminlere şöyle buyurmuştur:
إنَّ دِماءَكُمْ وَأمْوَالَكُمْ وأعْرَاضَكُمْ حَرَامٌ عَلَیْكُمْ، كَحُرْمَةِ یَوْمِكُمْ ھَذَا، في بَلَدِكُمْ ھَذَا في شَھْرِكُمْ ھَذَا
«Şüphesiz ki, sizin kanlarınız, mallarınız, ırz ve namusunuz, şeref ve haysiyetiniz, şu gününüzün, şu beldenizin ve şu ayınızın haram olduğu gibi, birbirinize haram kılınmıştır.»
(Buhari, 105; Muslim, 1679).
Bir gün Hz.Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in huzuruna bir genç adam gelip şöyle dedi:
«Ey Allah’ın elçisi, bırak zina edeyim!» İnsanlar, genç adamın böyle konuşmalarını duyduktan sonra ona bağırmaya ve susmasını talep etmeye başladılar. Peygambere gelince, ona şöyle dedi: «Yaklaş!» Adam yaklaştığında, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), ona sordu: «Birinin annenle zina yapmasını ister misin?» «Allah’a yemin ederim hayır!» — genç cevap verdi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: «Aynı şekilde insanlar da anneleriyle zina edilmesinden hoşlanmazlar.»
Sonra, «Kızınızla birinin zina etmesini ister misiniz?» diye sordu. «Elbette hayır» genç adam cevap verdi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: «Aynı şekilde insanlar da kızlarıyla zina edilmesinden hoşlanmazlar.»
Sonra, «Birinin kardeşinle zina etmesini ister misin?» diye sordu. «Hayır, asla!» genç adam cevap verdi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) «Aynı şekilde insanlar da kız kardeşleriyle zina edilmesinden hoşlanmazlar» buyurmuştur. Sonra genç adama aynı soruyu halası ve teyzesi için sormuş ve aynı cevabı almış. Sonra genç adama eliyle dokundu ve şöyle dedi: «Ey Allah’ım! Günahını bağışla, kalbini arındır ve ona iffet ver!» Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ile yaptığı bu konuşmadan sonra bu adam haram olan hiçbir şeye bakmadı.»
(Ahmad 5/256-257)
Ey bu iğrenç günahtan henüz vazgeçmeyen, ölümü unuttun mu? Tam zinaya giriştiğiniz anda ölümün seni ele geçirmesinden korkmuyor musunuz? Ah bu ne büyük ayıp olurdu! Cesedin fahişenin evinden çıkarılacak! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: «Allah, insanı, öldüğü halde diriltir» buyurdu. Büyük yargı gününde, zina işleyerek ölümden dirildiğin zaman ne yapacaksın?
Öleceğini unuttun mu, seni bekleyen mezarı, toprağın tozunu, karanlığı, yalnızlığı ve korkuyu, mezar solucanlarını unuttun mu? Yüce Yaratıcı’nın huzuruna çıkacağın ve yaptıklarının karşılığını alacağını unuttun mu?
Ahirette zina edenleri neyin beklediğini biliyor musun, bu dünya ile ahiret arasında bir ara aşama olan ve ölülerin dirilişinden sonra gelecek olan o yaşamda? Peygamberin Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gördükleriyle ilgili söylediklerini bir dinle. O, bir gece iki meleğin onu yanlarında götürdüğünü ve ölümden sonra günahkarların beklediği azabı gösterdiklerini bildirdi. Diğer şeylerin yanı sıra şunları söyledi:
«Sonra yola devam ettik ve oradan çok sayıda sesin duyulduğu büyük bir fırına doğru yürüdük. Onun içine baktık ve içinde çıplak erkekler ve kadınlar gördük. Aniden fırının altından bir alev yükselmeye başladı ve ocağa ulaştıklarında acı içinde çığlık atmaya başladılar. Yol arkadaşlarıma sordum: «Bu insanlar kim?.» Dediler ki: «Şimdi sana bir cevap vermeyeceğiz, devam edelim!.» Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bildirdiğine göre, yolculukları sona erdikten sonra melekler ona şöyle dediler: «Fırına benzer bir binada gördüğün çıplak erkek ve kadınlar zina yapanlardır ve zina edenlerdir»
Zina edenlere kıyamet gününde büyük bir azap vardır. Yüce Allah buyurur:
لَھَا سَبْعَةُ أبْوَابٍ لِكُلِّ بَابٍ مِنْھُمْ جُزْءٌ مَقْسُومٌ
«Onun yedi kapısı vardır, her kapıdan girmek üzere de onlardan birer grup belirlenmiştir.»
(Kur’an-ı Kerim, «Hicr», 15:44).
Bu ayetin yorumunu veren seçkin imam Ata şöyle dedi: «En çok üzüntü, ateş, keder ve en iğrenç koku, zina edenlere yönelik kapılarda olacaktır.»
Evet, zina eden, kendisine, ailesine ve toplumuna yönelik bir suç işleyen bir zalimdir. Zina etmenin sonuçları arasında, masum bebek ruhlarının en gerçek öldürülmesi olan kürtajlar; babasız, annesiz veya her ikisi olmadan büyüyen terk edilmiş çocuklar; soyunu ve kabilesini bilmeyen insanlar, Kadınların başka erkeklerle olan ilişkileri nedeniyle, kocalarının yaşamları boyunca başkalarının çocuklarını yetiştirmeleri, onları kendi çocukları sanmaları, onlara soyadlarını vermeleri gerçekleşir. Zina yüzünden, bir erkeğin bir kadınla evlenmesi ve daha sonra evlendiği kişinin kendi kızı ya da babasının kızı olduğunu öğrenmesi, evlilik dışı bir ilişkiden doğması olur.
Şüphe yok ki zina, aileleri, evleri ve toplumu yok eden yıkıcı bir virüstür.
İşte bu yüzden İslam ona giden tüm yolları engellemektedir. İşte bu yüzden Allah, kadınları, bedenlerini ve başlarını örtmeden, her türlü güzel kokular sürerek, yabancı erkeklerin gözlerinin önünde görünmelerini yasaklamaktadır. Şüphesiz kadın, erkek için bir imtihandır. Eğer, uygun bir elbiseyle örtülmemiş, erkeklerin gözlerini süsleyen güzel bir elbiseyle evden çıkar ve onu Allah’tan korkmayan bir adam görürse, bu onu günaha yol açabilecek bir iş yapmaya itecektir.
Aynı nedenle yabancı bir kadınla yalnız kalmak ve aynı toplulukta erkek ve kadınları bir araya getirmek yasaktır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurur:
لا یخلون رجل بامرأة إلا كان ثالثھما الشیطان
«Eğer bir erkek bir kadınla yalnız kalırsa, üçüncüsü kesinlikle şeytan olacaktır»
(Ahmad, 117; Tirmizi, 2165)
Sevgili din kardeşlerim, kendinizi, onurunuzu zina etmekten koruyun, kızlarınızı, kız kardeşlerinizi ve eşlerinizi Allah için koruyun. Eğer kızın, eşin veya kız kardeşini evden çıkarsa, nereye gittiğini sor, nasıl giyindiğine bak, gafil olma. Zinanın senin evine girmesinden sakın, çünkü eğer senin evinde olursa, o zaman bu büyük bir keder ve dayanılmaz bir acıdır. Bir insan mallarında bir zarara uğrayabilir, sevdiklerinin ölümüne neden olabilir, ancak onurun darbesine katlanmak çok zordur, çünkü bir Müslümanın onuru pahalıdır.
Allah’tan, sözlerimin şeytanın korkunç zina günahına sürüklediği kardeşlerimi etkilemesini dilerim. Tövbe kapılarının açık olduğunu, Allah’ın kulların tövbesini kabul ettiğini, tövbe edenleri sevdiğini ve günahları bağışladığını unutmayın, bunu vakit kaybetmeden yapmalısınız ve çok geç olmadan yeni, temiz ve güzel bir hayata başlamalısınız. Yaradan buyurur ki:
وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اھْتَدَىٰ
«Şu da bilinmeli ki, ben tövbe edip yürekten inanan ve iyi işler yapan, sonra da doğru yolda sebat eden kimselere karşı çok bağışlayıcıyım.»
(Kur’an-ı Kerim, «Taha», 20:82).
Son yorumlar